Sayfalar

10 Nisan 2011 Pazar

Biz Geldik...


BİZ GELDİKKKKKK. Aslında geleli çok oldu ama yazmaya elimiz değmedi bir türlü. Yüreğimiz mi el vermedi yoksa? Bilemiyorum.
Gittik, gezdik, gördük ve geldik Allah'ın izniyle. Ailemizi ve sevdiklerimizi kısacık da olsa görebildik. Ve tabi Ankara'yı. Ankara çok çok güzeldi. Eskisinden de güzel. Özlenmişliğin kokusu da vardı bu sefer üstünde. İçimize bolca çektikten sonra o kokuyu, geldik yine Kosova'ya.
Geldik gelmesine de bir yorgunluk, bir şaşkınlık üzerimizde. Bu vehamet epey sürdü. Eymen ise giden oyuncaklarının ve eşyalarının boşalttığı yeri hala doldurabilmiş değil. Evin içinde dört dönüyor. Ne yapacağını, neyle oynayacağını bilemiyor yavrum. Elinde kalan birkaç küçük araba yadigar.
Bir de huy değişikliği var tabi. Benim bildiğim bir yere gidince hava değişikliği olur. Eymen'de ise huy değişikliği oldu nedense. Kalabalıkta ilgiyi fazla görünce biraz şımardı galiba bizim oğlan. Bir süredir söz dinlemeyen, kendi dediğini yaptırmaya çalışan, sürekli hareket halinde ve sinir harbi bir çocuk oluverdi çıktı. Şimdilik kendi haline bıraktık biz de. Umarım kendiliğinden de düzelir.

Uzun uzun anlatmaya girişmeyeceğim. Eymen'in şebeklikleri bitmez. Fotoğraflara bakıp Eymen'imin Ankara macerasını görün bakalım.


Sevgiler...


Kuzenleriyle (Yağız ve Arman abileri ) sırılsıklam olana kadar oynadı, koşturdu.

Dilara ablası ve Yağız abisiyle gitar çaldı.



Oğluşum şarkı söyleyerek yürüyen Caillou'suyla oynadı. Neredeyse tüm serisini aldığımız Caillou kitaplarını okudu.
Yağız abisiyle bol bol bisiklete bindi. Tuğba teyzesine sınav öncesi moral verdi oğluşum. Ve sınav günü okulun bahçesinde teyzesini bekledi kuzum. Dedesiyle bahçede oynadı. İlk sınav maratonuyla tanıştı bu yaşta yani. Gitme vakti yaklaştıkça Eymen ve kuzenleri daha da kaynaştı. Birbirlerine sarılıp sarılıp öptüler. Yaza tekrar görüşmek üzere vedalaştılar afacan kuzenler.:). Allah'ın izniyle bu yaz dönüyoruz Türkiye'ye. Daha sık görüşür ve oynarlar inşallah.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder